30 Aralık 2008 Salı

MUTLU YILLAR


Bu gün 2008 in son günü,umarım 2009 hepimize istediklerimizi getirir.
HEPİMİZE MUTLU YILLAR

21 Aralık 2008 Pazar

AVAKADO SALATASI

Mersin'de yaşadığım yıllarda bu güzelliğin farkına varamamıştım.Bahçeler avakado dolu olmasına rağmen hiç alıp tadına bakmamıştım.Birgün komşumun aşırı ısrarı üzerine bir tadına bakayım dedim ve işte o gün avakadoya aşık oldum :)
Bayramda eşim yine yanımızda yoktu ve ben oğullarımla Mersin'e gittim ,komşularım sağolsunlar hemen bana avakado taşıdılar:)Raziye'm canım benim bizi çok güzel ağırladı sağolsun,ben de yarıyıl tatilinde sizi bekliyorum diyerek döndüm.Avakadonın tarifine gelince yapımı çok basit ama bir o kadar da lezzetli..

Olgunlaşmış avakado
Kuru sarımsak
Kırmızı kuru biber
Tuz
Ve limon
Yapımına gelince avakadolar ve sarımsaklar ezilir,içine biber,tuz,limon eklenip karıştırılır(kesinlikle yağ kullanmayınız avakado yeterince yağlı)

1 Aralık 2008 Pazartesi

OĞLUMUN DOĞUM GÜNÜ PASTASI


24 Kasım öğretmenler günü benim büyük oğlumun doğum günü idi...Eşim yurt dışına gideceği için apar topar 23 Kasım da oğluma doğum günü yapmaya karar verdik.(tabi bu arada saat 15.00 )Hemen koş koş markete gittim ,artık yetişmez diye bir pastataban aldım.Yufka ve pastaneden birkaç çeşit kuru pasta aldım.Eve geldim ve tam yukarı çıkarken elektrikler kesildi ve pastataban aldığıma çok mutlu oldum :)Bir börek ve pasta yapana kadar akla karayı seçtim,elektrik resmen benimle dalga geçti.Neyse sonuç olarak bu pasta ortaya çıktı, tadı çok güzel olmuştu(hayatımda yaptığım en uyduruk pasta oldu :)))Görüntü mükemmel olamadı apar topar bir market, elektrikler ve telaşla yapılmış alışverişin eksikliği ile yapıldı.Süsleme için malzeme almayı unutmuşum ve evde bulunan malzemeleri değerlendirdim.Geldik pastanın mükemmel zor tarifine :)

Malzemeler :
1 adet 3 katlı pastataban
2 paket kakaolu puding
sayısız muz( çünki ben dizdim ve eşim kesti muzları sayısını bilmiyorum)
1 bardak mandalina suyu içinede 10 adet kesme şeker
1 paket beyaz tobleron çikolata
1 paket normal tobleron

Yapılışı:
pudingi üzerindeki tarife göre pişiriyoruz,pastatabanları şekerli mandalina suyu ile ıslatıp aralarına pudingleri yayıyoruz.üzerine de muz ekleyip iki katı tamamlıyoruz.pastanın en üstüne pudingi yayıp beyaz tobleronla kaplıyoruz ve koyu renk tobleronla da şekil veriyoruz(üst kısmın süslemesini sevgili eşim yaptı,bana çok çok yardımcı oldu sağolsun)

CANIM OĞLUMA GEÇ OLSADA MUTLU YILLAR...

26 Kasım 2008 Çarşamba

TALAŞ BÖREĞİ

Malzemeler:


4 Bardak Un
5 yemek kaşığı Yağ
1 fincan Zeytinyağı
Yarım bardak Su
Yeterince Tuz

Talaş İçin Gerekenler

Yarım kg Kuşbaşı Koyun Eti
2 adet Kuru Soğan
1 yemek kaşığı Yağ
1 adet büyükçe Domates
Yarım kaşık Salça
1 bardak Su
1 Yumurta Sarısı
Maydanoz
Tuz, karabiber, kekik

Yapılışı:

Tencereye, kuşbaşı etin yarısı büyüklüğünde doğranmış etler konur. Üstüne çentilmiş soğan, bir kaşık yağ, dökülüp ateş üzerinde suyu çekilinceye kadar kavrulur.Kavrulmuş etin üzerine hem domates hem de salça konulup biraz daha kavrulur. Bir bardak su ilavesi ile kapağı kapatılmış olarak etler iyice pişirilir. Suyunu çektikten sonra kapağı açılarak üzerine tuz, maydanoz, karabiber, kekik serpilir, karıştırılır, soğumaya bırakılır.Diğer tarafta, 4 bardak elenmiş una, tuz ve 1 yemek kaşığı yağ ilave edilerek, ılık su ile katıca bir hamur tutulur. Üzerine nemli bir bez örtülerek on beş dakika dinlendirilir.Bu hamur 6 eşit parçaya bölünür. Her bir parça merdane ile açılır, üzerine yağ sürülür. Biraz daha dinlendirilir. Elde uçlarından çekerek, hazır yufka inceliğine kadar açılır. Ortalarına içler eşit miktarda konularak, bohça gibi dört tarafından dürülerek, yağlanmış tepsiye sıralanır. Üzerlerine çırpılmış yumurtanın sarısı sürülerek fırına verilir. Üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. Fırından alınır ve kesilerek servis yapılır.

23 Kasım 2008 Pazar

ÖĞRETMENLER GÜNÜ


Öğretmenler Yeni Nesil Sizlerin Eseri Olacaktır.

MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK

20 Kasım 2008 Perşembe

ANTEP USULÜ İÇLİ KÖFTE


içi için gerekli malzemeler:
1 kilo soğan
1 kilo orta yaglı kıyma
yapılışı:
tencerede ince ince doğranan soğanla iyice kavrulur.kırmızı biber,karabiber,dogranmıs ceviz eklenır.soğumaya bırakılır.dısı için gerekli malzemeler:1.5 kilo köftelik bulgur200 gr yagsız et3 tane haslanmıs patates3.4 dilim bayat ekmektuz ,kırmızı biber,karabiberyapılısı:malzemeleri karıstırın.ister yogurarak ister et makinasında cekerek istenilen acılacak kıvama getirin.yine ister elinizde ister makina da acarak içine kıymaları doldurun, ağzını kapatın,tavada yağda kızartın.

ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ


Malzemeler:
1 tane büyük kereviz
1 tane patates
1 tane kuru soğan
2 tane havuç
1 küçük brokoli
3 tane portakal
1 tane limon1
/2 çay bardağı zeytinyağı
dereotu
tuz
Yapılışı:Soğanlar çok küçük doğranıp yağda sotelenir ,üzerine kibrit çöpü şeklinde doğranmış havuç ve kare dilimlenmiş patates ilave edilir.Onlar da 3-4 dk karıştıktan sonra elma dilimi kerevizler ilave edilip portakal ve limon suyu eklenilir.Yemeğimiz kaynamaya başlayınca brokoliler ilave edilir.Kerevizin sapları çok güzel ve taze olduğu için atmaya kıyamadım ve yemeği ocaktan almaya yakın ince kıyıp onlarıda ekledim.Tabağa alınca da üzerlerine dereotu..Fotoğraf telefonla çekildi .

ATATÜRK'ÜN HAYATI


Atatürk’ü tanımaya önce hayatından başlayalım.
Mustafa, 1881 senesinde Yunanistan’ın Selanik kentinde (o zamanlar Osmanlı topraklarında idi) doğdu. Babasının ismi Ali Rıza Efendi, annesinin ise Zübeyde Hanımefendi. Osmanlı İmparatorluğu zamanında nüfus kayıtları düzenli olarak tutulmadığı için doğum günü kesin olarak belli değildir. İlerleyen zamanlarda ona doğum tarihi sorulduğu zaman ” Neden 19 mayıs 1881 olmasın” cevabını vermiştir. Mustafa’nın babası gümrük memurluğunda çalışıyordu. Daha sonra buradaki görevinini bırakıp kereste ticareti yapmaya başladı. Orta halli bir aile idi. Ancak mutlu ve düzenli bir aile ortamı vardı. Mustafa, Osmanlı Tarihinin kapanmasına sebep olan olayların çok yoğunlaştığı Trakya’nın en önemli şehri olan Selanik’te büyüdü. Bu bölge ekonomik, siyasi ve kültürel olarak bölgeye yakın ülkelerden oldukça fazla etkilenen bir bölgeydi. Hristiyan ulusların Osmanlı’ya karşı isyan etmeleri, büyük devletlerin yayılma ve nüfuz siyasetleri, en çok burada etkisini gösteriyordu. Bu durum onu çok derinden etkiliyordu. Burada bu olayların meydana gelmesi onun ileride ülkenin geleceği ile ilgili kararlar alırken daha realist ve duyarlı hareket etmesini sağlamıştır. Atatürk’ün okula başlaması ailede görüş ayrılıklarına neden oldu. Annesi Mustafa’yı mahalle mektebine vermek istiyor; fakat babası, onun yeni yöntemlerle eğitim yapan bir okulda eğitim almasını doğru görüyordu. Ancak Zübeyde Hanımefendi’yi de üzmek istemiyordu. Nihayetinde görüş ayrılığı tatlıya bağlandı. Mustafa ilk olarak, annesinin dediği gibi törenle mahalle mektebine kayıt oldu. Sonra bu okuldan alınıp Şemsi Efendi İlkokulu’na kaydedildi. Ali Rıza Efendi’nin vefat etmesi de aileyi zor durumda bıraktı. Zübeyde Hanımefedi, çocuklarını yanına alarak, Selanik civarında çiftlik işleten erkek kardeşinin yanına yerleşti. Mustafa’nın okuldan geri kalması, Zübeyde hanımı oldukça tedirgin ediyordu. Bu sebeple Selanik’e geri döndü. Mustafa, Selanik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydoldu. Ancak asker olmak istediği için bu okulu yarıda bıraktı. Daha sonra annesinden habersiz bir şekilde, askeri rüştiyenin sınavlarına girdi. Sınavı kazanınca, annesi Mustafa’nın isteğini kabul etti. Mustafa’nın yetişmesinde ve düşünsel gelişminde, Selanik Askeri Rüştiyesi oldukça önemli yer tutar. Selanik Askeri Rüştiyesi’nde, yetenek ve zekası ile arkadaşlarının ve öğretmenlerinin sevgisini kazanmayı başardı. Mustafa’nın matematik öğretmeni ona şöyle dedi: “Senin de adın Mustafa, benimde arada bir fark olması gerekmektedir. Artık senin adın Mustafa Kemal olsun.” Mustafa Kemal, kendisinin sınıf arkadaşlarının karşısında gururlandırılmasına çok sevindi. Türk tarihinin onur sayfalarına geçecek “Kemal” adı bu şekilde konuldu. Mustafa Kemal Askeri Rüştiye’yi bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisi’ne kaydoldu. Bu arada başka bir okula devam ederek Fransızcasını geliştirdi. Manastır Askeri idadisi’ni bitirince harp okulunda eğitimine devam etti. Harp okulunu da üstün başarı ile bitirdikten sonra da harp akademisine giren Mustafa, kurmay yüzbaşı rütbesiyle 1905 senesinde orduda göreve başladı. O, büyük bir asker ve nadir yetişen komutanlardandı. İlk askeri başarısını, Trablusgarp’ta kazandı. Birinci Dünya Savaşı esanasında Balkanlarda, Çanakkale’de, Kafkasya’da ve Kurtuluş Savaşı esnasında üstlendiği görevler ve kazandığı başarılar, onun askerlik dehasını ortaya koyan en önemli örneklerdir. Özellikle, Kurtuluş savaşı zamanında başkumandan olarak Sakarya ve Dumlupınar savaşlarında elde ettiği başarılar, Türk tarihinnin sayfaarına parlak sayfalar ve destanlar olarak geçmiştir. 29 Ekim 1923′te TBMM tarafından (reis-i cumhur) cumhurbaşkanı seçildi.Yeni kurulan Türk devletini, Mustafa Kemal Atatürk kurdu. Kurduğu Türk devletini en mükemmel şekilde yönetip bu devletin gelişmesini sağladı. Devlet yönetiminde, asıl hedefi; demokratik, laik, özgür bir cumhuriyet yönetimi oluşturmaktı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Türk ulusu, çağdaş uygarlığın dışında kalmıştı. Bu sebeple Mustafa Kemal Atatürk Türk ulusunu çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için devrimlerini birer birer yapmaya başladı. Türk ulusunu laik olduğu seviyeye getirmeyi hedefledi ve bu hedefini gerçekleştirdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık ilkeleri ile Türk ulusuna nasıl hareket etmesi gerektiğini göstererek geçmiştir. Atatürk son yılları ve ölümüne kadar Türk ulusunu, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yükseltmek ve geliştirmek için çabaladı ve bu amacını Atatürk İnkılapları ve Atatürk İlkeleri ile gerçekleştirdi. Ulu önderimiz Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde hayata gözlerini kapadı.
NETTEN ALINTI

28 Ekim 2008 Salı

CUMHURİYET BAYRAMI


BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

23 Ekim 2008 Perşembe

FIRINDA TAVUK

Artan tavuklarınızmı var,benim de vardı.Kızarmış tavuğum vardı ,birgün önceden yenildiği için ilk lezzeti kalmamıştır diye düşündüm ve fırın yemeğine çevirdim.Tavukları didikledim,patatesleri kalın kızartmalık doğradım birkaç yeşil biber ve salça baharat çokcuklarım sevmediği için bezelyeyi bir kenara koydum.Üzerine de biraz zeytinyağı ve fırına ,çok lezzetli oldu.Artık tavuklarınız varsa deneyin derim

21 Ekim 2008 Salı

ÖDÜLLENDİM


Bu ödül aslında İspanyolca yazılmış ama İngilizcesi "Proximidade Award" ve "Friendship Around The World Award" anlamında. Dünya çapında arkadaşlarınız olan bloggerlarını tanıtmak amaçlı.
Birkaç gün önce sabah uyandım yine sigaram ve kahvem elimde oturdum pc ye ..
Blog manşete bir göz attım arkadaşlarım neler yapmış diye ;bir de ne göreyim başlıklar hep bir ödülden söz ediyor :( Üzüldüm beni neden kimse lâyık görmemiş bu ödüle diye amaaaa aynı gün içinde ayrı ayrı dört sevgili arkadaşım beni bu ödüle lâyık görmüşler :))))
Tabii ben oleyyyyy oldum,kim bu arkadaşlarım ilki canım benim, can dostum sanal alemde de dost olunabileceğini öğreten ciddi anlamda benim ablam,kardeşim,arkadaşım,dostum kısacası hayatımın bir parçası GÖNÜLÜMMM ,diğer bir arkadaşım samimiyetine çok güvendiğim SANİYEMSULTANIM ,bir diğer arkadaşım yine çok sıcakkanlı ,yine çok samimi PEYNİRHÖŞMELİM ,diğer arkadaşım çok saygılı ve sevgi dolu küçüğüm RENKLİ KURABİYELER-ZÜLBİYEM çokkk teşekkür ederim canlarım beni bu ödüle lâyık gördüğünüz için..Çok mutlu oldum ve çokkkk duygulandım.Sanırım şimdi dağıtma sırası bende ...
Daha yazmak istediğim çok arkadaşım var ama sıkıldım :))
Ben tüm dostlarımı çok seviyorum ve topluca yolluyorum .

20 Ekim 2008 Pazartesi

SUCUK KAŞAR VE DOMATES KONSERVESİ

Ben bu aparatife ne isim vereceğimi bulamadım ama tadı çok güzel olunca sizlerle paylaşmadan geçemedim.Konserve yaptık ya kolaymı her yerde kullanmamız lazım :)
Oğlum okuldan dönünce çok acıktığını söyleyince ben de bu tadı çıkardım ortaya;3 dk lık lezzetlerden birisi sucukları yağda pişirdim(ben sucukları pişiriken önce çok az bir miktar su koyup suyunu çekınce yağ ilavesi yapıyorum).Üzerine domates konservemden ekledim ,onlar sotelenince her sucuğun üzerine bir dilim kaşar koydum.Bu kadar lezzetimiz hazır :)

19 Ekim 2008 Pazar

DOMATESLİ BULGUR PİLAV

malzemeler
1 kuru soğan
1 yeşil biber
1,5 bardaklık pilavlık bulgur
1/2 kavanoz domates konservesi
2,5 bardak su
zeytinyağı
yapılışı
soğanlar ve biberler yağda sotelenir,üzerine domatesler ve su ilave edilir.karışım kaynayınca bulgur atılır ve kısık ateşte pişirilir.dinlendikten sonra servis yapılır.

ARTIK KEK PASTASI

Artan keklerimizi nasıl değerlendirebiliriz?Cevabı işte böyle :)Evde artıp kalan brownim vardı,bunları ellerimle koparıp küçük parçalar haline getirdim.Kare borcama bir kat yaydım.Üzerine ince dilimler halinde muz dilimleyip koydum,kalan keki muzun üzerine en üstte de bir paket kakaolu puding pişirip döktüm.Dondurucuda bikaç saat beklettikten sonra yedik :)Deneyin pişman olmayacaksınız..

11 Ekim 2008 Cumartesi

TÜRK LİRASI GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR



Yeni liralarımız görücüye çıkıyormuş,ben daha eskisine alışamadım ki !
Yorumsuz..

9 Ekim 2008 Perşembe

REVANİ

Dün sabah her sabah olduğu gibi saat 6 da pc nin başına geçtim.Sabah küçük oğluşum uyurken yazı ekliyorum ve yorum yazanlara dönüyorum.Daha sonra manşete bakıyorum kim neler yapmış diye..Sevgili arkadaşım OLSADAYESEK revani yapmış,bir bakayım diye gittim.Aaaa gittiğime pişman oldum,süper bir görüntü ve süper bir revani..Canım nasıl istedi anlatamam normalde revani sevmem bana çok ağır gelir ve yiyemem.Fakat bu arkadaşım o kadar güzel görüntü ve sunum yapmış ki daha yorum yazamadan kendimi mutfakta yumurta çıkarırken buldum.Yumurtaları çıkardım ve daha sonra gelip yorum yazdım,biliyorsunuz kek türü lezzetler için yumurtanın oda sıcaklığında olması gerekir.Yorumu yazdım ve bikaç daha yorum yazdıktan sonra daldım mutfağa hazır Barış uyurken bu fırsatı değerlendirmem gerekir dedim.Revani yapıldı,pişerken nefis kokular saldığı için yan komşumda hakkını aldı revaniden,tam fırına koydum ki annem aradı ee napıyosun derken revani yapıyordum dedim.Annem bayılır revaniye aa bana da ayır dedi.Anıl okuldan gelince anneme de gitti ,çocuklar bayıldı ve ikişer dilim yediler veeee derken sonuç dün koca kare borcam revani siz sağolun..
Tabi ki buradan şu sonucu çıkarabilirsiniz yiyen herkes bayıldı ve borcam boşaldı..Yani anlıyacağınız tarif süperdi..Tavsiye ederim siz de deneyin.Tarifi aynennn kopyalıyor ve yapıştırıyorum umarım arkadaşım kızmaz :)
3 Yumurta,
5 Fincan şeker,(kahve fincanı)
3 Fincan yoğurt,
3 Fincan irmik,
4 Fincan un,
Bir paket kabartma tozu.
Şerbeti için:
3 Bardak su,
3 Bardak şeker,
Bir dilim limon.
Şerbeti on dakika kaynatıp bir dilim limon sıkıyoruz.
Üzeri için: Kaymaklı dondurma.
YAPILIŞI:
Yumurta ve şekeri her zamanki gibi sıkılmadan bembeyaz köpük olana dek çırpalım.Sırasıyla yoğurt irmik un ve kabartma tozunu ekleyelim.Ben büyük kare borcamda yapıyorum o ebatlarda bi fırın tepsisine tatlımızı dökelim.150 derecede kabarıp kızarana dek tutalım.Ilınınca şerbetimizi dökelim.(şerbette tatlıda ılık olursa tam sonuç alırız.)
NOT:Ben orjinal tarifte birkaç değişiklik yaptım,mesela bir fincan yağ ekledim ve şerbet için oranı 3 değil 2 kullandım.
BU ARADA FOTOĞRAF MAKİNAMIN AYARI İLE OYNAMIŞ ÇOCUKLAR REVANİ DÜN YAPILDI.

8 Ekim 2008 Çarşamba

DOMATES KONSERVESİ VE TARHANA


Geçen yazımda sözünü ettiğim domates konservesi işte geldi .Biraz gecikmeli oldu ama hala siz de yapabilirsiniz,domatesler tükenmeden.
Yapmanızı tavsiye ederim ben daha önceki yıllarda domatesin kabuklarını soyup ,doğrayıp , saklama poşetlerine doldurup dondurucuya koyardım.Bu yıl da bir kısmını öyle yaptım ama daha sonra bir arkadaşımın önerisi ile domatesleri konserveye dönüştürdüm.Tabi bayağı bir zamanımı aldı.Size yazmıştım köyden bir kasa domates aldım diye,yarısını soyup dondurucuya attım.Bu arada arkadaşımla konuşunca bana konserve yapmamı daha lezzetli olduğunu söyleyince kasanın kalan kısmını ayırdım.Başladım kavanoz aramaya resmen koca şehir Antep'te kavanoz kalmamıştı.Bir hafta boyunca kavanoz aradım(tabii bu arada domateslerin yarısı da çöpe gitti)Uzun uğraşlar sonucu kavanoz buldum ama kalan domatesler ancak fotoda gördüğünüz kadar konserve oldu.Gelelim nasıl yaptığıma domatesleri soyup robota attım.Domatesler kendinden geçince koca bir tencereye zeytinyağı koydum,domatesleri de üzerine döktüm,tuzunuda ilave edip bir süre kaynattım ama çok az bir taşım diyelim.Sonra sıcak sıcak tencereyi ocaktan almadan kavanozlara doldurdum.Havlunun üzerine ters çevirerek 24 saat beklettim.(sızıntı olursa olmamış demekmiş)Kavanozlardan birisi fire verdi ve onu kullandım.Diğer ikisi sapasağlam kışı bekliyor :)
Tarhana tarifini veremiycem maalesef o kayınvaldemden geldi.Yani kendigelen :)Kış hazırlığımız tamam diye onun da fotosunu aldım..

5 Ekim 2008 Pazar

PUL BİBER YAPIMI


Ramazandan önce şehre en yakın köyü keşfettik (1 saatlık yakınlıkta).Annemlerle beraber çocuklara hediyeler alarak düştük yollara ee arayan bulurmuş.Bu köyü ve bu fotodaki aileyi bulduk,çok cana yakın insanlar 3 elti ve kayınvalide yanyana 3 evde yaşıyorlar ve kendi ektikleri tarlalara bakıp onunla geçiniyorlar.Çok misafirperverler idi,şehirde bu yakınlığı bulamaz iken 1 saatlık bir mesafede bu yakınlığı bulmak beni çok şaşırttı.O insanları çok sevdik ve bayramdan sonra yine ziyaretlerine gideceğimizi söyledik.Bu köylülerin tarlasından ben kırmızı biber ve domates aldım,hormonsuz ve misss gibi eve gelince biraz abarttığımı anladım vee hemen Öznur'u aradım.Tabi Öznur hemen koştu yardıma yine,bir çay demledik ve balkona oturduk.Biberleri Öznur temizledi(çok acıdır bunlar bildiğiniz dolmalık biberin kırmızı ve acısı Antep'e özgü bir biber)ben de domateslerin kabuklarını soydum.
Temizlenen biberleri iplere dizdik ve balkona astık,bunlar kuruyunca robotta çektim ve geniş bir kaba boşalttım.Burayı sakın es geçmeyin üzerlerine zeytinyağı döktüm 1 çay bardağı 2 yemek kaşığı da tuz ilave ettim ve bu şekilde 3 gün de güneşte beklettim.Evett pul biberimiz hazır içi kuru bir kavanoza elimle bastıra bastıra doldurdum.Ama onun fotosunu unutmuşum :)
Şimdi kış boyu gelen misafirlerimle kısır yapıp afiyetle yiyeceğiz(sadece kısırda tabii kullanılmaz ama ben kısıra bayılırım)
Domates konservesi yapımı da bir dahaki yazıya :)

3 Ekim 2008 Cuma

ŞİMDİ REKLAMLARRR

Bugün yemek veya pasta değil reklam yazısı yazıyorum.Biliyorsunuz yeni taşındım,bu yaz halılarım çok kirlenmişti.Evim cadde üzeri olduğu için (tabii malum Barış da var ) halılarım resmen leş gibi oldu.Barış saolsun salonun halısının üzerinde (ben pc de iken ) sulu boya yapmış bir baktım oğlanın hiç sesi çıkmıyor yanıma gidip gelip anneee demiyor.Hiii çok korkutucu bir durum salona bir girdim ki ne göreyim bizim beyfendi halıya yatmış sulu boya yapıyor,tabii ki altında hiçbir şey açılı olmadan.Halıyı tahmin edersiniz neyse sözü çok uzatmayayım .Bu eve taşınırken oturdum nete halı yıkama şirketlerine baktım,bir tanesi beni cezbetti.Aradım karşıma kibar bir bey çıktı.Büyük bir naziklikle hemen halıları aldırmak için eve ekiplerini yollıyacağını söyledi.Halılar gitti yıkanmaya ertesi günü geldi.Ben yeni taşınmış olduğum için hemen açamayacağımı söyledim,tamam açınca bir aksilik olursa lütfen bize dönün dediler.
Dün sevgili öznur bende idi,son kalan yerleşim işlerini yaptıktan sonra evi de temizleyip iyice halıları açtık.Ayy salon halımda hala yeşil ve bana sırıtan sulu boya lekeleri kalmıştı :((
Hemen şirketi aradım ve yine kibar bir beyfendi yarın sabah aldırıyorum ben halılarınızı dedi.Bu sabah halılar gidicek yeniden eminim ki tertemiz olarak geri dönecektir.
Benim en çok hoşuma giden ise firmanın çok ilgili oluşu ve bana çok kibar davranmaları şimdi sizde eğer Gaziantep te yaşıyorsanız hemen BU ADRESE
girerek şirketi inceleyin.Özel makinalarla yıkanıp kurutulup getiriliyor.Deneyin derim pişman olmayacaksınız biliyorsunuz ki artık insanlar bir ürünü satana kadar çok ilgililer ondan sonra ne halin varsa gör ancak siz işi uzatıp hakkınızı ararsanız kibarlaşıyorlar yoksa yok :)

1 Ekim 2008 Çarşamba

BAYAT EKMEK PİZZASI

1 adet bayat ekmek
1 su bardağı süt
1 adet yumurta
1 çay kaşığı kabartma tozu
100 gr kaşar rendesi
1 adet domates
2 adet yeşil biber
isteğe göre sosis veya sucuk
yapılışı:
Önce bayat ekmekleri küçük küçük parçalayalım.Sonra derin bir kapta süt,yumurta ve kabartma tozunu karıştıralım.Bu karışımın içine parçaladığımız ekmekleri koyup ve karıştıralım.Sonra kare borcamı yağlayıp bu karışımı tepsiye iyice yayıp, üzerine kaşar rendesini ,doğradığımız domates,biber ve sosisi karışık olarak koyalım.En üstünede bir çay kaşığı kekik serpip 30-35 dakika fırında pişirelim .Sıcak servis yapalım.

29 Eylül 2008 Pazartesi

BAYRAMDA'DA YALNIZIZ


Herkese mutlu bayramlar..
Bizim evde buruk bir mutluluk var.Ben alıştım artık yalnızlığa fakat çocuklar hala alışamadı.Eşim bu bayramda da bizimle olamadı,yine yurt dışında :(
Çocuklar bu durumdan oldukça rahatsız 4 yaşındaki oğlum artık isyan eder durumda ve sürekli Allah'ım lütfen babamı patronu işten atsın diye dua ediyor.Büyük oğlum da üzülüyor bu duruma ama O daha bilinçli olduğu için daha anlayışla karşılıyor ama tabii üzülüyor yine de..
Neyse sizi daha fazla üzmiyeyim bu durumla..
Yeni eve taşındım yalnız başıma tabii ki.Herşey yine benden geçti,ev sahibi ile tanış,kontrat yap,evi temizlet,eski evi topla,taşıma ayarla derkennnn tabii kendime ve çocuklara gereken ilgiyi gösteremedim.Koştur koştur bir o eve bir bu eve terle soğu derken bir de küçük oğlumla hasta olduk.Barış'ın kulakları ve bademcikleri iltihaplanmış ,benim de sinüzitim ilerlemiş ve bronşit olmuşum :(
Gece sabahlara kadar uyuyamıyoruz(tabi ben yine sabah 6 da pc de elimde sigara ve kahve).
Artık sıkıldım umarım bundan sonraki yazımda artık bu ev muhabbeti sona erer.:))
Herkesin bayramını kutluyorum.Hepinize kucak dolusu sevgiler sunar ve ailenizle mutlu bir bayram tatili dilerim.

KÖK PASTA

Döndümmmmmmmmmmm:))))
Herkese merhabalar 10 günlük bir aradan sonra döndüm.Çok yoruldum ,çok yıprandım ,çok üzüldüm ama döndüm sonunda eski halimle :)
Eşim yoktu taşınma esnasında (hoş hala yok ve bayramda da yok) tüm işler bana kaldı.Erkek işi de kadın işi de tabii sağolsun Öznur her zamanki gibi yanımda idi.
Yerleştim sayılır çok az işim kaldı , netim bugün bağlandı ve beni çok merak edenler olduğu için arkada fon sesi 2 erkek çocuğun cav cuv sesleri eşliğinde size bikaç satır yazayım dedim.
Bu pasta ablamdan tarif bende yok :(
Bayramdan sonraya kaldı tarifi ,neyse yazdığımdan hiçbirşey anlamıyorum.Döndüm kısacası artık buralardayım :))
Beni merak eden ve etmeyen herkese sevgiler ..

19 Eylül 2008 Cuma

ÇİĞDEM BİR SÜRE SERVİS DIŞI :)

Canım arkadaşlarım dün daha önce yazdığım aynı sitede bulunan benim şu anda oturduğum ev ile aynı olan evi tuttum.Pazartesi Öznur temizleyecek yeni evi,salı günü de taşınıyorum.Bir aksilik olmazsa tabi kii:)
Bu arada ziyaretlerimi aksatacağım çünki yalnız başıma toparlanıp ,yalnız da taşınacağım.Bu arada eşyalarımı ve kendimi sigortalatsam mı ne dersiniz :)))Çok yoğunum çokkkkkk allah yardımcım olsun.Taşınıp netim bağlanana kadar aranızda olamayacağım.Bu sürede beni yalnız bırakmayın olur mu :)
Hepinize sevgiler..
Yeni evde görüşmek dileği ile,sağlıcakla kalın..

17 Eylül 2008 Çarşamba

HASAN PAŞA KÖFTESİ

Hiçççç havamda değilim canlarım ramazan bize zehir oldu bu yıl.Sanırım bayram da öyle olucak,bir ev derdi aldı başını gidiyor.Ev buldum demiştim,evler nasıl olduğunu anlayamadan 1 gecede kiralanmış.Şimdi napacağımı bilemiyorum evi toplasam mı toplamasam mı kaldım kararsız :(Bayram geliyor bayramda dağınık bir ev olcak topladığım için evi,toplamasam hadi hemen bayram ertesi taşınırsam nasıl toparlanacağım.Belkide bir ev bulup taşınamayacağım bile mart a kadar o zaman evi toplamış olursam haydii hem dağınık bir bayram geçir hem de yeniden yerleş,offf ne büyük bir sıkıntıya düştüm anlatamam.Ortalarda kaldım napacağımı ne edeceğimi bilmiyorum.Bayram geliyor diye temizlik yapacaktık,tüm evin duvarları kapıları bacaları silinicekti.Şimdi onu da yapamıyorum.Hayırlısı deyip beklemekten başka çare yok sanırım bekliyoruz .Tabi bu karmaşada yapabildiğim tek şey yemek başka hiçbirşey yapamıyorum.Buyrun hasan paşaya ;
Köfte malzemeleri:
500gr kıyma
1 baş kuru soğan
1 yumurta
1 dilim bayat ekmek içi
tuz
karabiber, köfte baharı
Püre malzemeleri:
4-5 Adet Patates
1 Adet haşlanmış havuç
1 Kase Bezelye
1 yemek kaşığı tereyağı
yarım su bardağı süt
tuz
Salçalı su
1 yemek kaşığı domates salçası
1 su bardağı su
Yapılışı: Püre için patatesleri soyup, haşlayın. çatalla ezin. tencerede tereyağını eritin. patatesleri ekleyin. doğranmış havuç ve bezelyeleri katın. sütü karıştıra karıştıra ekleyin. en son tuzunu koyup püre yapın.
Köfte malzemelerini karıştırın. harçtan cevizden büyük parçalar koparıp ortası çukur köfteler yapın. köfteleri yağlanmış fırın tepsisine dizip üzerine 2 yemek kaşığı sıvıyağ gezdirin. 200C lik fırında pişirin.
Fırından çıkarıp çukurlara 2 tatlı kaşığı püre yerleştirin. 1 yemek kaşığı salçayı suda ezip köftelerin üzerine gezdirin. tekrar fırına koyup pembeleşene kadar pişirin.

15 Eylül 2008 Pazartesi

MERCİMEKLİ KÖFTE

Evetttt sonunda sorunu çözdüm :)Yaman hırsız ev sahibini bastırırmış ya ben de öyle yaptım.Biliyorsunuz ev sahibim bu eve taşınmama 6 ay olmasına rağmen beni çıkarmak istedi.Dün gece telefonla konuştuk ve 6 aylık kiradan oluşacak zararımı ödemeye karar verdiler.Ben de yine aynı siteden bir ev buldum.Bugün kesinleşicek aslında 2 ev buldum ancak birisi henüz boşalmamış.İçinde ev sahibi oturuyor ve o ev daha bakımlı,ben onu istiyorum ama bakalım hayırlısı ve kısmet artık hangisi olursa haa bir de bu oturduğum evle boşalmayan evin konumu aynı yani anlayacağınız o ev olursa ben sabah kahvemi yine güneşin doğuşu ile beraber içebileceğim :)))
Çirkinleşmeden sorunu çözebildiğim için ÇİĞDEM ÇOKKKKK MUTLUUU :))
Ve işte mercimekli köfte ..
Malzemeler:
2 su bardağı kırmızı mercimek,
1.5 su bardağı ince bulgur
3 adet kuru soğan,
2-3 çay kaşığı kırmızı biber,
2-3 çay kaşığı karabiber,
2-3 çay kaşığı kimyon,
maydanoz,
6-7 dal yeşil soğan,
3 kaşık salça,
3-4 diş sarımsak
Yapılışı:kuru sogan ve sarımsak dogranır yağla kavrulur. Taze soğan, maydanoz temizlenip ince doğranır. Mercimek ayıklanıp, 3-4 bardak su ile iyice haşlanır. Sıcakken bulgurun üzerine dökülüp karıştırılır. Ağzı kapatılarak bulgurun kabarması beklenir. Bulgur kabarınca kavrulmuş soğan, tuz, kırmızı ve karabiber, kimyon, salça konup yoğrulur. Son olarak taze soğan, maydanoz, ilave edilip karıştırılır. iki avuc arası sıkılarak köfteler yapılır. Tabağa dizilir. Yeşil salata ile servis yapılır.

13 Eylül 2008 Cumartesi

HAMBURGER

Ne yazacağımı nerden başlayacağımı bilmiyorum ama moralim çok bozuk arkadaşlar,ben bir sitede yaşıyorum.Bundan önce oturduğum ev bakımsız idi,bu yıl mart ayında şu anda oturduğum ev kiralığa çıkınca hemen tutverdim.Evim 5.kat tam ana cadde üzerinde yola bakıyor.Karşı taraf bir bölge müdürlüğüne ait sadece bir bina var ve bahçesi yeşillikler içinde ,her sabah güneş salonumun tam karşısından doğuyor ve ben bir kahve yapıp bi de sigara ile bu muhteşem görüntüyü izliyorum.Bu güne kadar oturduğum evlerin içinde en çok sevdiğim evim bu oldu diyebilirim(bir de izmir bornovadaki evim)Ben bu evi görünce aşık oldum ve işte benim evim dedim,çok mutlu oldum .6 ay oldu martın 1 i idi taşınmam ve sıkı durun dün akşam üzeri bir telefon ev sahibimin tayini antep e çıkmış ve buraya taşınıyorlarmış.Dayım antep in çok ünlü avukatlarından birisi hemen onu aradım(tabi hüngür hüngür ağlayarak)Dayımın ilk sorduğu soru kontratın var mı(evet var),peki kirayı yatırdığına dair bir belgen var mı(hayır yok çünki ev sahibi burda yaşamadığı için yaşlı anneleri gelip alıyor kirayı ve evim 5 kat olduğu için asansör de olmadığı için sepetle balkondan sallıyorum parayı)Tabi dayım bunu duyunca çok kızdı.Çünki eski ev sahibim de çok fazla artış yapmıştı ve bu konu daha önce de gündeme gelmişti.Neyse dayım bir şekilde bugüne kadar hiç kira borcum olmadığını belirten ev sahibinden imzalı bir kağıt istedi.Dün gece çok yoğun bir telefon trafiği ve ben evden çıkmaya karar verdim.Gece yatağa yattım ama sabaha kadar uyuyamadım,çok mutsuz ve üzgündüm.Sabaha karşı uykuya dalmışım çalan telefonla erkenden geri uyandım.Gözlerimi ilk açtığım anda hemen içimi bir mutsuzluk kapladı yine.Gözüm gardroba takıldı ne kadar çok iş vardı.6 ay önce bu kadar eşya taşınmış ve yerleşmişti ve şimdi yeniden taşıncaktı ve bi anda kan beynime sıçradı(bu arada ben bu evi tutarken ev sahibine ya antebe gelirseniz die sordum fakat kadın yok imkansız öyle birşey olsa da sen burada otur biz başka ev tutarız demişti)Evett eşim yine yok yurt dışında ve bayramdan önce de gelmez,şimdi ben ne yapayım ,ne edeyim başımı alıp nerelere gideyim.Tek kelime ile kendimi çıldırmış hissediyorum.Gece çıkmaya karar vermiştim ama sabah uyandığımda bu evde ne kadar mutlu olduğumu düşündüm ve evden çıkmamaya karar verdim ne şekilde olursa olsun direneceğim diye düşünüyorum.Sizlerin önerilerine ve desteğine her zamankinden çok ihtiyacım var.İŞİN ÖZÜ ÇİĞDEM ÇOKKKKK MUTSUZZZZZ.
Dün gece hiç yemek yapcak hatta nefes alcak bile halim olmadığından çocuklara hemen hamburger yaptım.
Malzemeler klasik et köfte ,et ,soğan,ekmek içi,tuz karabiber.Tost makınasında etleri pişirdim ve ekmeğin içine domates,marul ,kornişon ve ketçap işte bu kadar..

11 Eylül 2008 Perşembe

CEVİZLİ VE ŞERBETLİ BURMA TATLISI



İftar bereketi etkinliği SEVİL arkadaşımda düzenlenmiş.Bu tatlıyı onun için hazırladım :)

Lezzetli ve de şerbetli..

MALZEMELER;

1 paket hazır yufka

ince çekilmiş ceviz

sıvıyağ,tereyağ karışımı

ŞERBET İÇİN;

4 bardak şeker

4 bardak su

1 yemek kaşığı limon suyu

YAPILIŞI;

iki kat yufkamızı seriyoruz,üzerine cevizimizi dağıtıyoruz.İnce bir oklava ile sarıyor ve kenarlardan içeri iterek büzüyoruz.Tepsiye yerleştiriyoruz,bu şekilde tepsimiz dolana dek devam ediyoruz.Eritmiş olduğumuz sıvağ ve tereyağ karışımını tatlıların üzerine gezdiriyoruz.200c de kızarana dek fırınlıyoruz.Şerbetimizi tatlı yapımına başlamadan önce hazırlıyoruz.Kaynamaya başladıktan sonra 15 dk pişiriyoruz kısık ateşte ve almaya yakın limon suyunu ekliyoruz.Tatlı soğuk şerbet sıcak olacak şekilde şerbetini ekliyoruz.

BULGURLU SULU KÖFTE



Fotoyu uzaktan çektiğim için bazı arkadaşlarım tabaktaki sebzeleri filan görememekten şikayetçiler..

Buyrun arkadaşım tabağın içeriği ama bu kez de bulanık diye şikayet edersiniz eminim..


malzemeler,
Yarım kg. Kıyma,

4 Patates,

Köfte Için Malzeme:

Bir Bas Soğan,

Kimyon, Karabiber, Ekmek içi,

Bir Avuç ince bulgur,

1 Adet Yumurta

Tuz

Salça,

Sıvı Veya Tereyagı,

1 baş Sogan
yapılışı:
kıymayı sogani köftelik doğrayın, köfteye kimyon, karabiber, ekmekiçi, bulguru Yumurta ve tuz (istenildiği kadar )ekleyip yoğurun. Köfteleri avuç içinde küçük top haline getirin. Soğanı doğrayıp kavurun, patatesleri soyup kucuk kareler halinde kesin. Salçayi soğan ile kavurun gerekli bütün baharatları ekleyin ve patatesi ekleyin. Üstünü kaynar su ile örtün. Köfteleri ilave edin. Köftelerin üstünüde su ile kaplayın. 2 domatesi doğrayip üstüne ilave edin. Pirinç pişinceye kadar pişirin.

9 Eylül 2008 Salı

YOĞURTLU PATATES

Tembellik çok güzel birşey :)Tarif yazmayı hiç sevmiyorum bu sabah yoğurtlu patates yayınlayayım dedim ama hiç içimden gelmedi .Dünden çok yorucu ve de moral bozucu bir gün geçirdim.Sevgili arkadaşım o da antepli SAFİR msn açınca sordum sende var mı yoğurtlu patates diye o da evet deyince hoppp tarifi ondan çaldım :)
Şimdi tarife SAFİR den ulaşabilirsiniz.Bu arada sevgili gerçek dostlarım bloğumu yoruma yeniden açtım sizlerin isteği üzerine ama kimse yazmak zorunda değil.Zaten ben gerçek dostlarım için açtım ,onlar yorum yazsın diye..Bu arada tarifte haspirden söz etmiş arkadaşım,haspir gaziantep yöresine ait bir ot ve biz onu bu yemekte kullanırız.Bir de pirinçli böreğimiz var onda kullanırız.

8 Eylül 2008 Pazartesi

TAVUKLU ŞEHRİYELİ PİRİNÇ PİLAV

MALZEMELER
1Adet tavuk göğsü
2 su bardağı pirinç
3 su bardağı tavuk suyu
2 yemek kaşığı tereyağ
1 çay bardağı şehriye
Tuz, karabiber
YAPILIŞI
Tavuk haşlanır tavuk etleri küçük parçalara ayrılır, suyu sıcak bekletilir .
Tereyağ eritilir şehriye ilave edilir, hafif kahve rengine yakın kavrulur, pirinç eklenir, bir , iki dakika oda kavrulur, sıcak 3 su bardağı tavuk suyu ve tuzu eklenir kısık ateşte pişirilir. tavuk etleri ve karabiberle servis yapılır .

6 Eylül 2008 Cumartesi

GÜLLAÇ

Ramazanda güllaç yenilmeden olmaz ,buyrun güllaç.Tarifi aynen FİLİZ ABLAMDAN tabii benim görüntü onun ki gibi muhteşem olmadı :)

ANNE NEDİR?

Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış bu kadar olur yani,
tam tarif !!!ANNE,
dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır.
>Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir!
>Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden zarif bir memeli türüdür, yağlı bile olsa
>tiksinmeden saçını okşayan,kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,meleğin süt verebilenidir.
> Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır.
>Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir.
> kafayı çocuklarıyla bozmuş,göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan, sevgi dolu fedakar insan dişisidir.
> bulaşık, ütü, vb.yaparken bile otomatik olarak çene çalan, kendikendine konuşan, kadın dırdırı denen mereti erkeklere daha küçükten belletendir.
>Yemek uzmanı, düzen insanı, bilgili, kültürlü her şeyi bilen şahsiyettir, yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir.
> dizi dizi incidir lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir.
> sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde, "amaaan ben sana daha güzelini bulurum" diyebilen komik bir karakterdir.
>'Oğlum aradım yoktun. Ben de mesaj atayım dedim sana. Gelince ara beni emi aslan evladım. Kara börülcem benim öptüm annen ,şeklinde mesajlar atabilen,teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre yorumlayan bilişim düşmanıdır ..
>*** AMA ... AMA dünyanın en güzel kucağına sahip, en güzel kokan, harikulade birvarlıktır , olmadık yerlerde iyi ki doğurmuşum ulen seni!" diyen ve benim hatırıma benimle Freddy Mercury dinleyen bir sabır ağacıdır,
>evlatlarını asla ayırmayan, aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir
> evde bir yere uzandığınız an orada temizlik yapacağı tutan, temizlik konusunda kayışı kopardığından temizlikçi gelecek diye evi temizleyen balans ayarı kaçmış temizlik kaynağıdır, >mutfakta yaşayan, evde herkesi idare eden bir tür canlıdır.
>Sevginin güçlerini birleştirdiği sonsuz bakiredir !!
>Oğlunun damat - kızının gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca, çocuğu gol atınca, çocuğu hasta olunca, çocuğu askere gidince, asmalı kabağı seyredince,dolar yükselince velhasıl buna benzer bissürü şeye ağlayabilen,
>bu mesajıokurken duygulanıp - gözleri dolabilen, ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygupınarıdır,
>son kiiii üç dört; uzakta dursa da yakın hissedilen, canı hep istenen, asla vazgeçilmeyen, dizinin dibinde olmak istenen, evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği,
>*** ıslak - kuru ama heeeep duygulu*** en önemlisi; kıçı başı oynamayan tek kadın modelidir.

4 Eylül 2008 Perşembe

YUVARLAMA

Yemek arşivden Halenzeciğim için kurumuş :)Napalım ramazan geldi geleli kötüyüm evde yemek pişirmiyorum.Annemlerde yiyoruz,madem çok kurudun al bu çok değerli yemeğimizle ıslan :))
Malzemeler:
(Köfte için)
250 gr yağsız koyun kıyma
500 gr pirinç
1 küçük soğan
1 yumurta
tuz karabiber
Hazırlanması:
(Öncelikle köftemizi Hazırlayalım)
Pirinçler yıkanır ve temiz bir bez üzerinde 10 dk.kurumaya bırakılır.Et makinanız yoksa pirinçleri bakır bir havanda toz şeker haline gelene kadar dövmeniz gerekir, Eğer makinanız varsa bütün malzemeyi karıştırın ve 2 kere makinadan çekin.Daha sonra elimizle iyice hamuru yoğuralım.Hamur nohut büyüklüğünde yuvarlanıncaya kadar yoğrulur.Bir kaseye z.yağı koyalım ve hamurdan çok minik parçalar koparıp çok düzgün yuvarlaklar yapıncaya kadar yuvarlayalım(Yuvarlakların büyüklüğü nohuttan biraz daha küçük olmalıdır.)Bütün hamur bitince bir tencereye su ve tuz koyup kaynatalım ve minik toplarımızı bu suyun buharında süzgeç koyup 10-15 dk.pişirelim.Şimdi köftelerimiz hazır ve yemeğimizin suyunu hazırlayalım.
Malzemeler:
1/2 kg yemeklik kuşbaşı koyun eti
ve kemik
1 su bardağı ıslatılmış nohut
500 gr süzülmüş yoğurt
1 yumurta
1 su bardağı süt
Kuru toz nane ve az miktarda z.yağı
Hazırlanması:
Et ,kemik ve nohut güzelce pişirilir.Piştikten sonra daha önce hazırlamış olduğumuz yuvalamalar suyun içine atılır ve birlikte 10 dk.kadar kaynatılır.Bu arada süzülmüş yoğurt 1 yumurta ve 1 su bardağı sütle el blendırıyla iyice karıştırılır.Kaynayan et suyumuzdan alarak yoğurdun ılınması sağlanır ve bu karışım kaynayan et suyu ve yuvalamanın üzerine yavaşça dökülür bu arada tencerenin hızlıca karıştırılması gerekmektedir yoksa yoğurt kesilir .yemeğimiz kaynayınca altı kapatılır ve üzerine nane,k.biber z.yağda yakılıp dökülür .Afiyet olsun(Tencerenin ağzını soğuyuncaya kadar kapatmayalım)

2 Eylül 2008 Salı

RAMAZANIN İLK GÜNÜ


Bu gün ramazanın 3.günü ama ben ancak kendime geldim.Oruç beni yerle bir etti,ilk 2 gün sabahtan akşama kadar yattım.Yataktan kafamı kaldıramadım,büyük oğluşum da oruçtu ,fakat ben kendime gelipte oğluma güzel bir iftar masası hazırlayamadım :(
Akşam üzeri oğlum pizza ve hamburger isteyince ancak sipariş verebildim.Dün de tüm gün yattım ve akşama anneme gittim yemeğe ama yollarda nasıl gittiğimi hatırlayamıyorum bile.Hemen babam tansiyonumu ölçtü,ooo benim tansiyon yerlerde maalesef bugün oruç tutamadım ama hala da toparlanmış değilim :(
Sizler bana destek verin arkadaşlar çok üzüldüm bu duruma oruç tutamıyorum diye :(
İnşallah toparlarım da devam ederim kaldığım yerden..
Bunları neden yazdığıma gelince sizlere ziyarete gelemedim ,kimsenin ramazanını hayırlayamadım..
Buradan yazayım da bari özrümü siz de kabul edin.

29 Ağustos 2008 Cuma

YE#37 Etkinliği Mangal Keyfi

Biz zorunlu olarak mangal keyfi yapamıyoruz.Çocuklarım ve ben canımız isteyince bu küçük ızgaramızda kendimize mangal partisi veriyoruz.Çok zaman dışardan istiyoruz :)Fakatt evde canımız koku duymak isteyince hemen ızgaramız devreye giriyor.Ben buna aslında kebap makinam diyorum :)
Bu etkinliğe katılmayı çok istiyordum ama nasıl yapılacağını henüz keşfedemedim sevgili YEMEKKOKUSU arkadaşıma rica ettim,ben sayfamda yayınlayayım sen alırmısın diye,sağolsun bana dört gün önce mail atmış ama dedim ya yoğunluktan ancak bu sabah gördüm.Ben sayfamda yayınladım şimdi arkadaşım alcak :)
Tarife gerek var mı bilmiyorum zaten görüntü var,etin içine sadece karabiber ve tuz koyup şekillendiriyoruz.

Susamlı Simit

susamlı simit
Yok yok bu yan masadan değil ama arşivden ramazan geliyor ya arşivde yığılma olmasın diye eski fotoları kulanıyorum.Bu arada bu yazılar neden böyle oluşmaya başladı onu da bilemiyorum :)Çok yoğun günler geçiriyorum yorumlarınıza zamanında dönemiyorum,özrümü kabul edin lütfen :)
Benim yorum zamanım sabahın altısında çocuklar uyurken..En büyük zevkim sabah onlar uyurken bir fincan türk kahvesi yapıp pc ye oturmak ama bikaç gündür erken kalkamadığım için işlerde yığılma oluyor.Ne olur kusuruma bakmayın bunu sizlere aksettirdiğim için,neyse fazla uzatmayayım erkenciyim biraz da yorum yapayım ,bakalım kimler neler yapmış :)
Malzemeler:

1 Paket margarin
1 çay bardağı sirke
Yarım çay bardağı şeker
1 kabartma tozu
1 yumurta sarısı (akını ayırın )
1 tatlı kaşığı tuz
2-3 tatlı kaşığı mahlep
Aldığı kadar un

Üzeri için:

Susam
Yumurta akı

Yapılışı:

Margarini eritelim , sirke , şeker , kabartma tozu , yumurta sarısı , tuz , mahlepi ve aldığı kadar unu hepsini birden yoğuralım.Yağlanmış fırın tepsisine simit şekline getirip önce yumurta akına daha sonra susama batırıp tepsiye dizelim.Kızarana kadar pişirelim.Fırından çıkarıp soğuyunca servis yapalım.Afiyet olsunn.

28 Ağustos 2008 Perşembe

GAZİANTEP'İN YAZ DOLMASI

dolma,yaz dolması,biber dolması,palıcan dolması,kabak dolması,yaprak sarma
Yan masadan konfor geldiii.Yan masa annem oluyor :)Daha önce de bahsetmiştim ya annem her zaman desteğimdir.Bir de çırak alsa :))
malzemeler:
400 gr. yağlı kıyma
10 adet kabak(antep kabağı)
10 adet biber
10 adetpatlıcan
3 tane kuru soğan
1 tane rendelenmiş domates
5-6 diş sarımsak
3 kaşık karışık salça (domates,biber)
Her dolma için bir avuç pirinç
salamura yaprak
Karabiber, tuzLimon tuzu(etı dolmaya gore azalta yada cogalta bılırsınız)
yapılısı:
bu tarıf 10,kabak,10 patlıcan,10 bıber ve biraz yaprak içindir.
Soğan ve sarımsak çok ince kıyılır ve limon tuzu hariç diğer malzemelerle karıştırılır. Bıber,patlıcan,kabak oyulurçok sıkı olmayacak şekilde doldurulur .
Agızları kapatılır(ıster domates parcaları,ıstersekte malzemelerı oyarken kesdıgımız kabak ,patlıcanla,tencereye agızları bırbırını kapatacak sekılde dızılır.Yaprak geceden suya ıslatılır ve sabah bir taşım kaynatılır.
Tencereye dizilen dolmaların üzerine limon tuzu ve bir miktar daha tuz suyla karıştırılarak dökülür. ( Suyunu hep kendiniz ayarlayın, ya da malzemenin üzerini bir iki parmak geçecek kadar su kullanın.)Önce harlı ateşte kaynayan dolmaların üzerine dolma taşı veya bir tabak kapatın.

26 Ağustos 2008 Salı

EKMEK KEBABI


CANIM BABANNEMİN EKMEK KEBABI

Ben küçükken babannem bize bu yemekten yapardı,bu yemek beni aldı çocukluğuma götürdü.Ne çokkkk severdim babannemi çok anlayışlı ,çok tatlı,çok pamuk bi kadındı.Bembeyaz nur yüzlü babannemi öpmeyi yanaklarına dokunmayı çok severdim,çok erken terketti bizi.Okul zamanlarımda halk oyunları ekibinde oynardım(tabii o zaman böyle duba gibi değildim),okul zamanı halk oyunları yarışmalarımız olurdu.Ekiple Türkiye içi yarışmalara katılırdık ve her seferinde babam annene sor kızım derdi(çünki babam git deyince annem onun beynini kemirirdi neden izin verdin diye)anneme gidince yooookkkk asla olmaz tek başına kızlar gitmez öyle derdi.Hemen benim canım nur yüzlü babannemi devreye sokardım;babanne annem yine izin vermiyooo ne olurrr diye.Babannem bir şahin misali anneme saldırıya geçerdi,yolla kızı gitsin gezsin görsün yarın el kapısı var gösterirlermi göstermezlermi karışma kızıma gidicek ,deyince eee emir büyük yerden kayınvalideden annem çaresiz iyi peki derdi.En son yurt dışına Bulgaristan' a gidicektik.Bizim evde durum aynı babam annene sor , annem aslaaaaa bu kez olmaz,taa elin gavur memleketine asla gidemessin demişti.Tabiii babannem hemen karşı atağa geçti ve kızım gidicek bu kız sana hakkımı helal etmem ,bak büyüdü.Bu daha önemli bu kız bir daha yurt dışına çıkamayabilir(hakikaten öyle oldu son yurt dışı maceramdı) yollayacaksın dedi veee Çiğdem Bulgaristan da.....

Canım babannem bu olaydan 1 yıl sonra gitti :(((((

Babannem aslında babamın amcasının eşi idi,öz dedem savaşta ölünce öz babannem babamla halamı, eltisi ve kayınbiraderinin çocukları olmuyor ve kendisinin onlara bakacak gücü yetmiyor diye onlara vermişti.Babannem her zaman derdiki kızım benim çocuğum olmadı ben ölünce annee diye ağlayın derdi.Fakat bundan bizi kızkardeşi mahrum etti,babannem kızkardeşinde kalırken öldü ve bize haber vermeden cenazesi evden çıkarıldı ve hayatımdaki ,içimdeki en büyük uktedir .Babbanneme annneee diye ağlayamadım ,bu aklıma her geldiğinde içim çokk burkulur.

Konu nerden nereye geldi,şimdi bunu neden anlattın bizi ne ilgilendirir diyenler var mı acaba..Burası benim dünyam sabah sabah neden bu kadar duygusallaştım bilmem ama içimden bunları yazmak geldi,belkide birileri ile paylaşmak onları benim derdime ortak etmek istedim ama tabi kötü oldum bunlar aklıma gelince :(

Hemen duygusal havamı bozmam lazım çocuklar uyanmadan tarife geçelim...


MALZEMELER:

1 kg.kuşbaşı kırmızı et

2 tane kuru soğan

2 kg.domates

2-3 tane yeşil biber

Pide ekmek

YAPILIŞI:

Etler bir tavada sotelenir.Diğer tavada soğan ve biber sotelenir.

Tabaklara doğranmış pideler koyulur,üzerine soğanlı karışım dökülür.Onun üzerine de etler.

İşte bu kadar babannemim yemeği hazır.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Spagetti

spagetti,makarna,soslu spagettiGeçen hafta 2 günlüğüne eşim geldi :)Biliyorsunuz ki eşim işi nedeni ile ayda birkaç gün bizimle olabiliyor.Akşama size yemeği ben yapıcam,yemek yapma diye evden çıktı.Ne pişiriceksin deyinde söylenmez akşam gelince görürsün dedi ve gitti,eşim sadece mangal yapar bize ben de mangal yapıcak zannettim.Sonra akşam üzeri tlf la aradım,salatayı hazırlıyayımmı acıktı çocuklar dedim.Sen birşey yapma ben yaparım dedi(anaa adama bişiler olmuş,büyük bi ihtimalle ya kafasına çiçek saksısı düştü ya da .... 12 yılda ilk defa bu sözleri duydum)
Sonra öğrendim ki bize spagetti yapcakmış,ben tabii hemen salatamızı falan hazırladım ,onu beklersek açlıktan ölebiliriz diye.İşten geldi ,duş aldı,üzerini değiştirdi oooo biz açlıktan öldük tabii ben kızdım ,sinirlendim,bağrındım acıktık diye.Ona küsüp içeriye gittim.
Veee nihayet saat 21.30 civarı mutfaktan bir söylenti geldi yemeğin hazır olduğuna dair,oğluma hayır ben yemeyeceğim dedim.O da babasına annem küstü deyınce eşim çokkkkkk çaba sarfederek spagettiyi bu hale getirmiş üzerine kalp yapmış karabiberden :))))))))
Eee artık bunun karşısında küs kalmak olmaz değilmi diyerek bir güzel yedim spagettileri.
Tarif yok çünki tarifin sahibi şu anda İtalya da :(

23 Ağustos 2008 Cumartesi

SOBELENMİŞİMMM


Merhabalar....
Beni eskiden tanıyan tüm dostlarım aslında bilirler benim sobeye cevap vermediğimi ,ama yeni blog yeni bir hayat demek bence ve bu kuralı bir kenara kaldırdım.Sevgili ŞENOO beni sobelemiş ve ben de cevap vereyim dedim oyuna..Aslında çok uykum var ne yazacağımı bilemiyorum hatalarım olursa affedin lütfen..Geldik sorulara;
1-. Blog yazmaya ilk defa nasıl başladın?
1-İlk blog yazmayaaaaa kasım 2006 da evde oğlumu büyütürken ablamın tavsiyesi ile başladım.
2. Blog yazılarının konusunun belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor musun? Yoksa içinden geldiği gibi mi yazıyorsun?
2-Kesinlikle içimden geldiği gibi (hatta bazan abartıyorum fazla özele giriyorum)
3-. Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor musun?
3-Etmem miiiiiii hatta bu alemde dostlarım bana nöbetçi blogcu derler.24 saat pc deyim desem yeridir.İş güç yapmaz pc de oturur bir kadın oldum resmen bağımlılık yaptı:) Bina görevlimizin eşi blog isim annesi ÖZNUR gelip bana yardım ederde allah tan yırtarım işten.
4-. Blog yazmak senin için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
4-Ayyyyy aslaa blog benim hayatım o kadar alıştım ki eşim eve gelince bizimle olmak istiyor diye ona kızıyorum.
5. Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceksin?
5-Ay bunu kırmızı yapamadım resmen pc de uyucam şimdi..Blog yazmayı son nefesime kadar sürdürürüm sanırım.Bir arkadaşıma da blog açmıştık SEÇİL 22 nisan da yazı ekledi ve 23 nisan da hayatını 33 yaşında kaybetti.Ben de öyle ölmek istiyorum...
şimdi birileri sobelenmek zorunda ama bu sobe çok eski olduğu için ben sobelenmeyen birisini düşünemedim..
SEVGİLER

22 Ağustos 2008 Cuma

FIRINDA KÖFTE PATATES

et köfte,patatesli köfte,fırın köfte,et köfteli patates


Günaydınnn..Günün menüsünde köfte-patates ikilisi var,tabii ki yanında da pilav :)Napalım sevgili arkadaşlar ben sizin gibi hamarat hatunlar olup nefis pastalar börekler yapamıyorum..Siz de bi zahmet bunlarla idare ediverin :))
Sanırım ben biraz tembel bir hanımın canımız pasta börek yemek isteyince arka sokağımızda şehrin en iyi 2. pastanesi var,bir telefon isteğimiz kapımızda ee ne gerek var bu sıcaklarda sımsıcacık mutfağıma giripte ter dökmenin:)İşin aslı çok zaman yemek bile yapmıyorum yine bizim meşhurr pastanenin yanlarında meşhurrrr annem oturuyo,yine bir telefon anneeee ne pişirdin;kızım yolla Anılı'ı yemek yollayayım size ,ee annemin evinde çırak yok hadi bakalım büyük kuzu sana yol gözüktü.Bazı arkadaşlarım bilirler eşim bizimle yaşamıyo arabam da yok :(( canımız hazır yemek isteyince yine bi telefon ohh yemeğimiz de geldi,ne uğraşayım ki değilmi canlarım bu sıcakta kim yemek pişircek(tabii kışın da soğuk)Durum böyle olunca ben de ayda yılda bir yemek pişiririm çaktırmayın ama onlar da hep 3 dk yemeği buyrun işte size benim kuzuların ayıla bayıla yedikleri yemeklerden birisi ee onu da koca 1 tepsi yaptım ki 2 gün yesinler diye :))
Malzemeler:
4 tane patates
2 iri domates
2 yeşil biber
1/2 kg. kıyma
1 s.b. ekmek(bayatlamaya yüz tutan ekmekler dondurucuda beklıyo beni)
1 yumurta
tuz,k.biber,kimyon,salça,z.yağ
1 tatlı kaşığı domates salçası
veeee tabii ki sarımsakk asla vazgeçemem
Yapılışı:
Yukardaki köftelik malzemeler yoğrulur ve şekil verilir.Tepsiye patatesler dizilir,üzerlerine köfteler ve domatesler yeşil biberi de unutmayalım.Salça ,z.yağ ve baharatları kullanarak sos elde edip tepsinin üzerine gezdirilir.230 derece fırında pişirilip yanında tuzlu ve de buzlu ayranla yenilir...

PAPATYA PASTASI

papatya pastası,tartolet HALENZEEEEEEEEEEEEEEEE...........
Fotoğraf arşivden yeni yapmadım bunu yani başıma kakma yine diye baştan söliyeyim,hoş bunu makına ile çekmemiştim.Telefonla çekmiştim tarih yok üzerinde ama sen görüntüsünden bile anlarsın bayat olduğunu..Bu günlerde çok yoğunum arkadaşlar sizlere dönemiyorum haa bir de kara gözlüklerimi takıp kendimi gizledğim halde beni yine de tanıyanlar var aramızda :))
Zerin-misss ve sevgili Gül ablam aslında önemli bir gizlilik yoktu ama madem farkettiniz,OBUR ÇİĞDEM geri döndüü.Aslında ben hep buralardaydım ama o kadar hızlı idim ki sizler beni takip edememişsiniz ..
Yani suç bende değil sizde :)))
Buyrun size Çiğdem olarak hoşgeldiniz diyor ve papatya pastası ikram ediyorum.Bu arada sevgili YEŞOMUN hiç ismi geçmedi,O da sağolsun benden asla sevgisini,ilgisini ve de desteğini esirgemedi.Yani kısaca herkese sevgiler ve buyrun pastaya;

malzemeler:
Hamuru:
-250 gr un (2 su bardağı)
-125 gr soğuk tereyağ
-2 yumurta sarısı veya 1 tam yumurta
-50 gr pudra şekeri(3 çorba kaşığı)
-1 tutam tuz, vanilya, LKR (limon kabuğu rendesi)
-Biraz ince çekilmiş antep fıstığı
-2 çorba kaşığı soyulmuş, ikiye bölünmüş badem
-1 fincan kayısı marmelatı
Fındıklı Dolgu:
-250 gr ince çekilmiş fındık
-125 gr pudra şekeri
-Vanilya, LKR, tarçın
-3 yumurta
Yapılışı:
-Soğuk yağ ile un yağlar kayboluncaya kadar bıçakla kıyılır.
-2 yumurta sarısı, vanilya, pudra şekeri, LKR konup karışıtırılır. Fazla yoğurulmadan toparlanır. Islak bez altında 1/2 saat dinlendirilir.
-Dinlenen hamurdan küçük parçalar alınıp merdaneyle açılır.Yağlanan tartolet kalıplarına yerleştirilr. İçlerine 1-2 çay kaşığı marmelat konur.
-Fındıklı dolgu için ince çekilmiş fındık, pudra şekeri, tarçın, vanilya, LKR ve yumurtalar karıştırılır. Hamurun üzerine doldurulur.
-180 derecede önceden ısıtılan fırında pişirilir.
-Soğuyunca üzerlerine yine azıcık marmelat sürülür. Yeşil fıstık ile üstü kaplanır.T am ortaya biraz marmelat veya LKR konur. Etrafına ikiye ayrılmış bademler papatya görünüşünde yapıştırılır.

19 Ağustos 2008 Salı

ÇİĞKÖFTE

çiğköfte,etliköfte,antep

1 su bardağı ince bulgur
300 gr çiğköftelik kıyma(yağsız kuzu eti)
1 incecik doğranmış kuru soğan
7 diş kuru sarımsak incecik doğranmış
1ince doğranmış domates
3 kaşık antep biber salçası
3 kaşık antep tozbiberi(kırmızı)
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı köfte baharatı
tuz
1/2 demet ince doğranmış maydanoz
3 tane ince doğranmış taze soğan
3 tane ince doğranmış taze sarımsak
Yapılışı:
Yeşillik dışındaki bütün malzeme karıştırılıp iyice yumuşayıncaya kadar yoğrulur.İstenirse 1/2 çay bardağı z.yağı ilave edilir.Daha sonra yeşillikler eklenir küçük küçük elimizde sıkılır ve servis yapılır.(Eğer et kıyma makinanız varsa 2 defa onda çekerekte kolayca yoğurabilirsiniz.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

BUZDOLABI TEMİZLİĞİ

ariston,buzdolabı,temizlik,püf noktaları
Buzdolabındaki kokuları gidermek için:

*1 tas sütü buzdolabına koyun ve bir, iki gün süreyle bırakın. Süt, buzdolabınızdaki kokuları almış olacaktır, sonra kullanmadan atın. Her sabah buzdolabının alt gözüne dört dilim limon koyun ve günlük olarak değiştirin.

* Buzdolabınızı temizlemek için karbonat: Bir fincan karbonatı, 3 litre su ile karıştırıp, buzdolabınızı temizlemek için kullanın.

* Bal lekesi olur olmaz ılık suyla yıkanır, durulanır ve lekeden kurtulunur.

* Havlularınızın çok yumuşak olmasını istiyorsanız mutfak tuzu dökülmüş sıcak suda bir saat bekletin, durulayın ve asın.

* Çay lekesinin üzerine hemen limon kolonyası dökün ve kurutun.

* Ütü altı temizliği: Karbonatla ovmanız yeter.

* Ruj lekesini çıkartmak için oksijenli su ile silin.

* Kahve lekesini çıkartmak için gliserinle silin.

* Bakırları parlatmak için kaya tuzu ve sirke ile ovun

17 Ağustos 2008 Pazar

ÇATLAK ÇÖREK

çatlak çörek,sucuklu çörek,kaşarlı çörek,ayşe tüter çörek
Bugün hiç keyfim yok arkadaşlar..Aslında size bu çöreğin hikayesini yazacaktım ama havamda değilim :)Neyse çörekler bayatlamadan yayınlayabildim.Tarif ve malzemer;
malzemeler:
250 gr. erimiş margarin
1 su b. yoğurt
1/2 kahve fincanı sirke
1 kahve fincanı soda
1 k. tozu
1 yumurta
Alabildiği kadar un
çörek otu ve susam
içi: size kalmış (ben kaşar ve sucuk kullandım)
Tüm malzeme yoğrulur ve kulakmemesi yumuşaklığında hamur yapılır. Hazırlanan hamur streç filme sarılır, 1 gece buzdolabında bekletilir. Cevizden büyük parçalar alınır ve merdaneyle çay tabağı büyüklüğünde açılır. İçine doğranmış sucuk ve kaşar koydum, daha sonra hamur yuvarlanıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye konur. Üstlerine yumurta sarısı sürülür, çöreklerin üzerine bıçakla çarpı işareti yapılır. Önceden ısıtılmış 180 derecede kızarıncaya kadar pişirilir. Afiyet olsun..

14 Ağustos 2008 Perşembe

MAYALI POAÇA

mayalı poaça,yumuşak poaça,peynirli poaça,sandviç Blog dünyası bambaşka bir yer.....
İnsanlar burada biribirlerine çok yakın ve sıcaklar,aslında ben 2 yıldır bu dünyadayım ama çeşitli nedenlerden dolayı bu blogu yeni açtım.İnsanlar hele hele de bazı ayrıcalıklı insanlar bana çok sıcak ve yakın davranıp hemen beni aralarına kabul ettiler.Herkese buradan teşekkürler ;tek tek buradan isim yazamayacağım (çok uzun yazınca sıkılıyorum) ama özellikle bir tanesine bana yaptığı güzellikten sonra dayanamayıp buradan teşekkürü borç bildim.Off açılış konuşması filan gibi çok ciddi oldu :)Sevgili HALENZE sana benim için yaptığın tanıtım için çokkkkkkk teşekkür ederim.Blogcular bilirler ki onlar için yorum ve de ziyaretçi çok önemlidir.Ben canım arkadaşımın sayesinde ziyaretçi akınına uğradım ve bu durumdan çokk memnun oldum.Sevgili HALENZE bir kez daha sana çok teşekkür ederek bu poaçaları sana ikram ediyorum..
Hepinize de bana gösterdiğiniz ilgi ve beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum.Poaçanın tarifine gelince çok basit;

Hamur için malzeme:
1 su bardağı ılık su
1/2 su bardağı z.yağ
2 tatlı kaşığı şeker silme
1 tatlı kaşığı tuz silme
1 yumurta
1 küçük paket yaş maya
Aldığı kadar un

İç malzeme:
Peynir
Maydanoz

Yapılışı :
Öncelikle mayayı ılık su dolu bardağa koyalım.O sırada biz iç için peyniri rendeleyip maydanozu doğrayalım.Hamuru yoğuracağımız kaba tuz ,şeker ,yağ ve yumurta beyazını koyalım ve tuzla şekerin erimesini sağlayalım ;elimizle karıştırarak.Daha sonra suyla birlikte erimiş olan mayayıda ekleyip,ununu ilave edip yoğuralım.Hamurun kıvamı yumuşak olmalıdır.Yoğurma işleminin sonuna doğru elimizden hamurun çıkması için z.yağından faydalanabiliriz.Hamuru yaklaşık 1-1,5 saat kadar ılık bir yerde bekletelim.Daha sonra istersek hemen ,istersek daha sonra kullanılmak üzere buzdolabına kaldıralım ;kabı poşetleyerek.Fırını 200 dereceye ısıtıp; elimizle küçük küçük kopardığımız hamurları tezgah üzerinde açıp peynirleri koyalım ve bütün kenarlarını ortaya büzelim ;büzdüğümüz kısmı yağladığımız tepsiye koyalım.Üzerine ayırdığımız yumurta sarısını sürüp dilersek çörek otu serpip fırına verelim.Ben dün içine malzeme koymadan yaptım ,çocuklarım böyle sandviç şeklinde daha çok seviyorlar.

13 Ağustos 2008 Çarşamba

SOSİSLİ KAŞARLI BÖREK

kolay börek,kaşarlı börek,sosisli börek,tepside börek,su böreği,fırında börek,
Malzemeler:
5 adet yufka
500 gr rendelenmiş taze kaşar
3 adet uzun soyulmuş sosis
Harcı İçin:
2 yumurta
1 su bardağı süt
Yarım su bardağı sıvı yağ
Üzeri İçin:
1 yumurta
Yapılışı:
-İçi için; rendelenmiş kaşar peyniri ve ince ince dilimlediğiniz sosisleri bir kapta karıştırıp, bir kenara alın.
-Harcı için; yumurtaları çatalla çırpın. Karıştırarak yağ ve sütü de ekleyin. Bir kenara ayırın.
-Tepsinizi yağlayın.
-Yufkalardan birini tepsinize, kenarlardan taşacak şekilde yayın. Yufkalarınızın yarısını, elinizle parçalayarak tepsinize dizin. Her katın arasına, 3 çorba kaşığı kadar harçtan gezdirin.
-En ortasına, iç malzemesini yayın.
-Kalan yufkaları da aynı şekilde, aralarına harç sürerek, tepsiye yerleştirin. (Harçtan 4 yemek kaşığı kadarını ayırın.) Bütün yufkalar bitince, kenarlarını da üzerine katlayın.-Ayırdığınız 4 kaşık harca 1 yumurtayı kırın, çatalla çırpın. Böreği T şeklinde keserek harçlı yumurtayı üzerine döküp, her tarafına iyice yayılmasını sağlayın.

-Daha önceden 200 dereceye ısıttığınız fırına verin ve üzeri kızarana kadar, 30-40 dakika pişirin.-Böreğinizin içinde bol yumurta olduğundan çabuk bozulabilir. Hemen tüketmeyecekseniz buzdolabında muhafaza edin.